Bugün harika bir gündü! Güneşli ve yağışsız bir havaya hasret kalmıştık.

Her ne kadar Georgie Gissing “Sağlıklı ve huzurlu bir insan için kötü hava diye bir şey yoktur. Her günün kendi güzelliği vardır….” Dese de ben güneşli havayı seviyorum.

Sabah erkenden işlerimi bitirip, hemen kendimi sokağa attım. Resmen attım ama 🙂 Biraz daha evde oyalanırsam bu güzel havayı kesinlikle kaçıracaktım. Önceden kuzenle Pazar günü sinemaya gitmek üzere sözleşmiştik. Sinema saatine kadar bu güzel havayı yakalamak çok iyi olacaktı. Uzunca bir yürüyüş yaptım. Daha sonra Cevahir Alışveriş Merkezine gittim. Geçen hafta Esse’den çok güzel kurabiye kalıpları almıştım. Belki değişik bir şeyler daha bulabilirim umuduyla mağazaya girdim ama öyle güzel indirim var ki, maalesef istediğim şeyler kalmamış. Oraya kadar gitmişken Tantitoni’ye uğramamak olur mu? Gerçekten adının anlamı gibi “Birçok renk” bir arada. İnsan her şeyden almak istiyor. Hem çok renkli, hem de çok şık ürünler var. Birkaç parça ve ihtiyacım olan şeyleri aldıktan sonra hemen mağazadan çıktım. Biraz daha kalırsam abartacağımdan korktum çünkü.

Epeydir Kurtuluş Son Durak filmine gitmek istiyordum. Film neredeyse vizyondan kalkacak. Kuzenle sinemaya gittik. Ama olmayınca olmuyor işte. Sadece Berlin Kaplanı’yla ilgili bir soru sormamdan dolayı olacak ki bilet veren akıllı kız Berlin Kaplanı’na kesmiş biletleri. Hadi değiştirmeyip ona girelim bari dedik. Ama hayal kırıklığı! Evde DVD’de izleyeceğiniz bir film kalitesinde. İşte öylesine izledik. Görmemiş olmayalım bari.

O kadar çok acıkmışım ki. Eve girer girmez mutfağa koştum. Neyse ki evden çıkmadan tavukları sosa yatırmıştım. Şimdi güzel bir ziyafet ve arkasından evde TV keyfi.

İşte güzel bir Pazar günü!