Yemek hayatımızın olmazsa olmazı!

 

Bu her ne kadar yeni başlayanlar için zor gözükse de aslında birkaç tekniği kavradıktan sonra gerisi geliyor. Yaptığınız yemekleri ve sofralarınızı basitten büyüleyiciye doğru taşıyabiliyorsunuz.

 

Benim mutfakla serüvenimde işte böyle başladı. Sadece kek ve pasta yapmayı seviyordum. Yemekle hiç ilgim yoktu. Aslında yapamayacağım diye de çok korkuyordum. İşte tam bu noktada birkaç tekniği öğrenince aslında yemek yapmanın hem zevkli hem de kolay olduğunu kavrayabildim 🙂

 

İşten geldiğim zaman mutfağıma girip yemek yapmaya başladığımda günün bütün yorgunluğunu ve stresini arkamda bırakıyorum. Yemek yapmak bana göre bir anlamda terapi.

 

Bu konuda hiçbir eğitim almadım. Ama sürekli okuyup, araştırarak ve farklı tarifleri deneyerek başardım.

 

Evet, burada okuyup deneyeceğiniz tarifler ilk defa gördüğünüz ve okuduğunuz tarifler değil ama bu bloğu hazırlarken en azından yaptığım paylaşımla aradığınız her tarifi bir arada bulmanızı amaçladım. Farkındayım! Bu oldukça uzun bir yol 🙂 Ama bir yerden başlamak gerek!

 

Aslında bu uzun yolu ben iki kere kat ettim. Nedenine gelince bloğuma ilk 2012 yılında başlamıştım. Fakat daha sonra oldukça vakit alan bir işe girdim ve tamamen bloğumdan koptum.

 

Bu beş yılın sonunda sadece iş odaklı olduğumu ve bu durumun beni tamamen her şeyden kopardığını fark ettim. Hayatımızda ne olursa olsun ne kadar yoğun olursak olalım sevdiğimiz şeylerden asla vazgeçmemeliyiz. Kendimize nefes alacak alanlar bırakmalıyız. İşte tam bu noktaya geldiğimde ne yapmalıyım diye düşünürken bloğum aklıma geldi. Geldi ama bu benim için hiç kolay olmadı 🙂 o senelerde amatörce çektiğim fotoğrafların hepsinin çok kötü olduğunu fark ettim ve tüm tarifleri tekrardan yaparak fotoğrafını çektim. Yaptıklarımı bir de tüketmek vardı. Tabi ki bu durum iş arkadaşlarıma yaradı 🙂 Ama en azından yaptıklarımı farklı kişiler tarafından lezzet testinden geçirmiş oldum.

 

Umarım sizde denersiniz ve denediğiniz zaman benimle yorumlarınızı paylaşırsınız.

 

 

Arzu Akyüz